• Home
  • Posts RSS
  • Comments RSS
  • Edit
  • Ah karadeniz ah!

    1 Eylül 2011 Perşembe
          Ayrı bir tat var Karadeniz'de.Büyük şehirde büyümene rağmen gittiğinde dönmek istemezsin.Bekleyen işin, okulun olmasa biraz daha kalmak istersin.Sinop'tan tut Artvin'e kadar ayrı bir güzellik vardır.Öğrencilik yıllarım Gümüşhane Kelkit'te geçti.Tatil dönemlerinde gidiş dönüşlerde Bayburt - Trabzon yolunu kullanıyordum.Zigana'dan geçerken güzelliğinden ürperdim adeta.Maçka daha bir başka, yüksek bir tepe tepenin zirvesinde sadece bir ev ve insan gücüyle yapılmış bir yol.Kapısında Tuzla model Land Rover.Zatenk lasiktir Karadeniz'de bu araçlar.Özellikle Rize'de oldukça çok kullanılır.Akçaabat harika mutlaka mola verip hatırına köfte yemeden olmaz.Ünye ve Fatsa güzergah üzerindeyse mutlaka gidilmeli.
        Fındık ve çay yegane geçim kaynağı.Gel görki bu ürünlerin maliyeti ederinden daha düşük.Fındıkta bir üreticinin maliyeti 4 liraya kadar ulaşırken satış fiyatıda bu fiyata yakın oluyor.İlacı, gübresi, bahçelemesi, toplaması bir dert.


       ''Omuzlarım çürüdü daha çay taşıyamam'' diye bir şarkı vardır.Rize'de durum gerçekten böyle.Toplanan çaylar dağ tepe demeden kadınlar tarafından metrelerce taşınıyor.Bunca emeğe karşın üreticinin yüzü gülmüyor.

    0 yorum:

    Yorum Gönder