• Home
  • Posts RSS
  • Comments RSS
  • Edit
  • Digitürk'ün yaptığı resmen soygunculuk.

    3 Eylül 2011 Cumartesi
       Buradan başlayayım lafı gevelemeden.İnternetten maç saatlerinde link aramayalım diye üye oldum birkaç gün önce.Full spor paketi alalımda  lig maçlarının yanında en azından premier ligide izleyelim dedim.Fatura kesim tarihinde akşam eve geldim şöyle Spormax'a PL TV ye zap yaptığımda üyeliğini bu kanalı kapsamamaktadır uyarısı aldım.Bir hata olduğunu düşünerek müşteri hizmetlerini aradım 18 dakika bekledikten sonra bir insan evladı yanıtladı telefonu.Vıdı gızı vıdı olayı anlattım.Verdiği yanıt;

    -Premier lig ve Spormax size hediye verilmişti o yüzden bu kanallar için ayrıca üye olmalısınız.

    Şimdi soruyorum sana ey Digitürk Full Spor paketi satın alınca ben sadece lig tv yi mi almış oluyorum?Ayrıca bu paketi alırken birde yan paket zorunludur diye bir paket daha seçtirdiniz.Nasıl bir saçmalıktır bu?Eee yapacak bir şey yok iptal ettirdim paketi yazıklar olsun size.İnsanları nasıl kandırıyorsunuz.Kimden ne kadar koparırsam kardır diyorsunuz

    Sabah kalkıp işe gitmek...

    1 Eylül 2011 Perşembe

    Çok zordur efendim.Hele tatil sonrası araya sıkışmış bir günse o kadar zor gelir ki insana.Alarmı kurarsın ertelemede açıktır.Birkaç dakikada bir çalan saatten uykunun son demi için kaç dakika çalabilirsen kardır.Kapalı gözlerle üzerini giymeye çalışırsın giyinirken o ağırlıkla biraz uzanayim dersin gözlerini kaparsın yarı açık bilinçle geç kalma korkusuyla tekrar kalkarsın.Üzerinde bir ağırlık kendi kendine söylenirsin ''Bugun nasıl bitecek?'' diye.Bugun biterde yarın sabah nasıl uyanıcam...

    Ah karadeniz ah!

    1 Eylül 2011 Perşembe
          Ayrı bir tat var Karadeniz'de.Büyük şehirde büyümene rağmen gittiğinde dönmek istemezsin.Bekleyen işin, okulun olmasa biraz daha kalmak istersin.Sinop'tan tut Artvin'e kadar ayrı bir güzellik vardır.Öğrencilik yıllarım Gümüşhane Kelkit'te geçti.Tatil dönemlerinde gidiş dönüşlerde Bayburt - Trabzon yolunu kullanıyordum.Zigana'dan geçerken güzelliğinden ürperdim adeta.Maçka daha bir başka, yüksek bir tepe tepenin zirvesinde sadece bir ev ve insan gücüyle yapılmış bir yol.Kapısında Tuzla model Land Rover.Zatenk lasiktir Karadeniz'de bu araçlar.Özellikle Rize'de oldukça çok kullanılır.Akçaabat harika mutlaka mola verip hatırına köfte yemeden olmaz.Ünye ve Fatsa güzergah üzerindeyse mutlaka gidilmeli.
        Fındık ve çay yegane geçim kaynağı.Gel görki bu ürünlerin maliyeti ederinden daha düşük.Fındıkta bir üreticinin maliyeti 4 liraya kadar ulaşırken satış fiyatıda bu fiyata yakın oluyor.İlacı, gübresi, bahçelemesi, toplaması bir dert.


       ''Omuzlarım çürüdü daha çay taşıyamam'' diye bir şarkı vardır.Rize'de durum gerçekten böyle.Toplanan çaylar dağ tepe demeden kadınlar tarafından metrelerce taşınıyor.Bunca emeğe karşın üreticinin yüzü gülmüyor.